top of page
logo-e1630611363462.png
sklero varis.jpeg

Skleroterapi (Köpük)  Tedavisi

Skleroterapi, varis ve kılcal damar genişlemelerinin (örümcek damarlar) tedavisinde kullanılan, basit ama etkili bir yöntemdir. Minimal invaziv bir işlem olan skleroterapi, genellikle küçük ve orta büyüklükteki damarların tedavisinde tercih edilir. Hem estetik görünümü düzeltmek hem de varis kaynaklı semptomları hafifletmek için etkili bir çözümdür.

 

Skleroterapi Nedir?

Skleroterapi, özel bir solüsyonun (sklerozan madde) doğrudan varisli damarın içine enjekte edilmesiyle yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu madde, damarın iç yüzeyini tahriş ederek damarın kapanmasına ve kan akışının sağlıklı damarlara yönlendirilmesine neden olur. Zamanla kapanan damar, vücut tarafından emilir ve görünürlüğü tamamen kaybolur.

Skleroterapi Nasıl Uygulanır?
    1.    Hazırlık Aşaması:
    •    Tedavi öncesinde, damarların durumu detaylı bir şekilde değerlendirilir.
    •    Tedavi genellikle lokal anestezi gerektirmez, ancak işlemin konforlu geçmesi için bazı durumlarda hafif bir uyuşturucu krem kullanılabilir.
    2.    Tedavi Süreci:
    •    İnce bir iğne kullanılarak sklerozan madde doğrudan hedef damara enjekte edilir.
    •    Enjeksiyon, damarın kapanmasına ve kan akışının sağlıklı damarlara yönlendirilmesine yol açar.
    •    Tedavi süresi, varisli damarların sayısına bağlı olarak 15-45 dakika arasında değişir.
    3.    İyileşme Süreci:
    •    İşlem sonrası tedavi edilen damarlar birkaç hafta içinde solmaya başlar.
    •    Sonuçların tam olarak görülebilmesi 1-2 ay sürebilir.

 

Skleroterapinin Avantajları
    •    Minimal İnvaziv: Cerrahi müdahale gerektirmez.
    •    Hızlı ve Kolay: Genellikle klinik ortamında, kısa sürede tamamlanabilir.
    •    Etkili Sonuçlar: Küçük ve orta çaplı varislerin tedavisinde yüksek başarı oranına sahiptir.
    •    Estetik İyileşme: Örümcek damarlar gibi estetik problemleri gidermek için ideal bir yöntemdir.
    •    Kısa İyileşme Süresi: İşlem sonrası hastalar genellikle hemen günlük aktivitelerine dönebilir.

Kimler İçin Uygundur?

Skleroterapi, aşağıdaki durumlarda etkili bir tedavi seçeneğidir:
    •    Küçük ve orta boyutlu varislerden veya örümcek damarlardan şikayetçi olanlar.
    •    Estetik kaygıları olan bireyler.
    •    Varis nedeniyle hafif ağrı veya bacakta ağırlık hissi yaşayan hastalar.
    •    Cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulmayacak durumlar.

 

Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
    •    Tedavi edilen bölgede hafif kızarıklık veya şişlik olabilir; bu durum genellikle birkaç gün içinde geçer.
    •    Doktorunuz, kan dolaşımını desteklemek için kompresyon çorapları giymenizi önerebilir.
    •    İşlem sonrası birkaç gün ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır.
    •    Güneşten korunmak, tedavi edilen bölgede renk değişikliği riskini azaltmak için önemlidir.

Skleroterapi ile Diğer Tedaviler Arasındaki Fark
    •    Lazer ve Radyofrekans: Daha büyük çaplı damarlar için uygundur, ancak skleroterapi küçük damarlar için daha etkilidir.
    •    Cerrahi Yöntemler: Daha invazivdir ve iyileşme süresi daha uzundur. Skleroterapi ise daha kısa sürede sonuç verir.

Skleroterapi, varis ve örümcek damarların tedavisinde güvenli, etkili ve estetik bir çözüm sunar. Minimal invaziv yapısıyla, hem estetik kaygıları gidermek hem de bacak sağlığını korumak isteyen bireyler için idealdir. Eğer varis şikayetleriniz varsa, skleroterapi yöntemini bir uzmanla değerlendirerek sağlıklı ve estetik bir çözüme ulaşabilirsiniz.
 

radyofrekans.jpeg

Radyofrekans Ablasyonu Tedavisi

Radyofrekans Ablasyonu (RFA) Nedir?

Radyofrekans ablasyonu, varisli damarın kapatılması için yüksek frekanslı radyo dalgalarının kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Radyo dalgaları, damarın iç yüzeyini ısıtarak büzüşmesini ve kapanmasını sağlar. Kan akışı, kapanan damar yerine sağlıklı damarlardan devam eder. Bu yöntem, genellikle büyük çaplı varisli damarlar için tercih edilir.

Tedavi Nasıl Uygulanır?
    1.    Hazırlık:
    •    Tedavi öncesinde damarlar ultrason cihazı ile detaylı bir şekilde incelenir.
    •    İşlem lokal anestezi ile gerçekleştirilir, bu da ağrı hissini en aza indirir.
    2.    İşlem Süreci:
    •    İnce bir kateter, ultrason rehberliğinde varisli damarın içine yerleştirilir.
    •    Kateter aracılığıyla radyofrekans enerjisi uygulanır. Bu enerji, damarın iç çeperini ısıtarak damarın kapanmasını sağlar.
    •    İşlem genellikle 30-60 dakika arasında tamamlanır.
    3.    Sonuç:
    •    İşlem sırasında kapatılan damar zamanla vücut tarafından emilir.
    •    Kan akışı sağlıklı damarlardan devam eder, böylece semptomlar azalır ve estetik görünüm iyileşir.

RFA Tedavisinin Avantajları
    •    Minimal İnvaziv: Cerrahi kesi veya dikiş gerektirmez.
    •    Hızlı İyileşme Süresi: Çoğu hasta, tedaviden hemen sonra günlük aktivitelerine dönebilir.
    •    Ağrısız ve Konforlu: Lokal anestezi ile uygulandığı için hasta konforu yüksektir.
    •    Etkili Sonuçlar: Büyük çaplı varisli damarlar için yüksek başarı oranı sunar.
    •    Daha Az Komplikasyon Riski: Cerrahi yöntemlere kıyasla enfeksiyon ve kanama riski daha düşüktür.

Kimler İçin Uygundur?

Radyofrekans ablasyonu, genellikle aşağıdaki durumlarda tercih edilir:
    •    Büyük çaplı varisli damarları olan hastalar.
    •    Varis nedeniyle bacak ağrısı, şişlik, ağırlık hissi ve gece krampları yaşayan kişiler.
    •    Cerrahi müdahale istemeyen veya cerrahiye uygun olmayan bireyler.
    •    Aktif bir yaşam tarzı nedeniyle hızlı iyileşme süresi isteyen hastalar.

Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
    •    İşlemden sonra birkaç gün boyunca hafif bir hassasiyet olabilir.
    •    Doktorunuz, kan dolaşımını desteklemek için birkaç hafta boyunca kompresyon çorapları giymenizi önerebilir.
    •    İlk birkaç gün ağır egzersizlerden ve uzun süre ayakta kalmaktan kaçınılmalıdır.
    •    İyileşme sürecini hızlandırmak için kısa yürüyüşler yapılabilir.
 

Radyofrekans ablasyonu, varis tedavisinde kullanılan güvenli ve etkili bir yöntemdir. Cerrahi işlemlere kıyasla daha az invaziv olan bu yöntem, hem estetik kaygıları hem de sağlık problemlerini çözmek için ideal bir seçenektir. Eğer varis şikayetleriniz varsa, radyofrekans ablasyonu hakkında detaylı bilgi almak ve tedavi planınızı oluşturmak için bir uzmanla görüşebilirsiniz.
 

lazer varis.jpeg

Lazer İle Varis Tedavisi

Lazer tedavisi, varisli damarların kapatılması veya yok edilmesi için lazer enerjisinin kullanıldığı bir yöntemdir. Lazer ışığı, hedeflenen damarı ısıtarak büzüşmesine ve zamanla kapanmasına neden olur. Kapanan damar, vücut tarafından emilir ve kan akışı sağlıklı damarlardan devam eder.

Tedavi Yöntemleri

Lazer ile varis tedavisinde kullanılan iki ana yöntem vardır:
    1.    Yüzeyel Lazer Tedavisi:
    •    Küçük çaplı varisler ve örümcek damarlar (spider veins) için kullanılır.
    •    Lazer cihazı doğrudan cilt yüzeyine uygulanır.
    •    Non-invaziv bir yöntem olup genellikle birkaç seans gerektirir.
    2.    Endovenöz Lazer Ablasyonu (EVLA):
    •    Daha büyük çaplı varisli damarlar için uygulanır.
    •    Ultrason eşliğinde, lazer fiberi ince bir kateter yardımıyla damar içine yerleştirilir.
    •    Lazer enerjisi, damarın iç yüzeyini kapatarak damarın kapanmasını sağlar.

 

Lazer Tedavisinin Avantajları
    •    Minimal İnvaziv: Cerrahi müdahaleye gerek kalmaz.
    •    Hızlı İyileşme Süreci: Çoğu hasta, tedaviden hemen sonra günlük aktivitelerine dönebilir.
    •    Ağrısız ve Konforlu: Tedavi sırasında lokal anestezi uygulanır, bu nedenle ağrı hissedilmez.
    •    Etkili Sonuçlar: Lazer tedavisi, varislerin hem estetik hem de sağlık açısından etkili bir şekilde giderilmesini sağlar.
    •    Daha Az Komplikasyon Riski: Geleneksel cerrahi yöntemlere kıyasla enfeksiyon veya kanama riski daha düşüktür.

Kimler İçin Uygundur?

Lazer ile varis tedavisi, genellikle aşağıdaki durumlardan şikayetçi olan bireyler için uygundur:
    •    İleri derecede varis şikayeti olanlar.
    •    Estetik kaygıları olanlar.
    •    Bacaklarda ağrı, şişlik, ağırlık hissi veya kramp gibi semptomlar yaşayanlar.
    •    Cerrahi müdahaleye uygun olmayan veya cerrahi istemeyen hastalar.

 

Tedavi Sonrası Süreç
    •    İşlemden sonra hafif bir kızarıklık veya hassasiyet olabilir, ancak bu durum genellikle birkaç gün içinde geçer.
    •    Doktorunuz, birkaç hafta boyunca kompresyon çorapları giymenizi önerebilir.
    •    İlk birkaç gün ağır egzersizlerden ve uzun süre ayakta kalmaktan kaçınılmalıdır.

 

Lazer ile varis tedavisi, estetik ve fonksiyonel sonuçları bir arada sunan etkili bir yöntemdir. Hem küçük hem de büyük çaplı varisler için uygun olan bu yöntem, minimal invaziv yapısıyla cerrahi işlemlere güçlü bir alternatiftir. Eğer varis şikayetleriniz varsa ve modern bir tedavi arıyorsanız, lazer yöntemi hakkında bir uzmanla görüşmek iyi bir adım olacaktır.

ChatGPT Image 20 Haz 2025 19_01_48.png

Sıkça Sorulan Sorular

Ameliyatsız Varis Tedavisi Mümkün Mü?

Evet, günümüzde birçok varis tedavisi ameliyatsız olarak gerçekleştirilebiliyor. Örneğin, lazer ve radyofrekans gibi yöntemler cilde küçük bir kesik dahi açılmadan uygulanabilir. Bu tedaviler sırasında lokal anestezi kullanıldığı için hasta işlem sırasında konforlu bir deneyim yaşar. Ayrıca, ameliyatsız yöntemler sonrası günlük hayata dönüş genellikle aynı gün içinde gerçekleşir.

Varis Tedavisi İçin Kimler Uygundur?

Varis tedavisi, estetik kaygılarla ya da ağrı, şişlik, kaşıntı gibi belirtilerle gelen her yaştaki bireyler için uygundur. Tedavi öncesinde bir uzman değerlendirmesi, hastalığın derecesini belirlemek ve en uygun yöntemi seçmek açısından büyük önem taşır. Hamilelik veya bazı kronik sağlık sorunları gibi özel durumlarda tedavi yöntemleri uzman gözetiminde planlanmalıdır.

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

Varis tedavisi sonrası, tedavinin başarı oranını artırmak için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır:
    •    Kompresyon çorabı kullanımı önerilebilir.
    •    Uzun süre ayakta kalmaktan kaçınılmalı, düzenli hareket edilmelidir.
    •    Sağlıklı bir diyet ve kilo kontrolü, tedavi sonrası varis oluşumunu önlemede yardımcı olur.

EXPERTS CERTIFIÉS

Des interventions réalisées par des experts et des médecins de renommée mondiale

Processus de traitement

15 à 20 minutes sous anesthésie locale, examen et intervention le jour même

Durée du séjour à l'hôpital

Retour à la vie sociale le jour même

Appareils de dernière technologie et
Équipements

Possibilité de traitement avec des appareils de dernière technologie dans des conditions stériles dans le confort d'un hôpital privé.

Commentaires et taux de réussite

L’avis des patients après le traitement est important pour nous. Notre équipe se consacre à fournir un traitement sécuritaire à nos patients.

20 ans d'expérience

Forts de nos 20 années d’expérience et de milliers d’opérations réussies, nous avançons sur cette voie d’un pas ferme.

Doç. Dr. Gökmen Öztürk

Modern Teknolojilerle Varis Tedavisi

Gelişen tıbbi teknolojiler, varis tedavisinde devrim niteliğinde çözümler sunuyor. Geleneksel cerrahi yöntemlere alternatif olarak, minimal invaziv prosedürler sayesinde hasta konforu ve iyileşme süresi büyük ölçüde artırılmıştır. Bunlar arasında en popüler yöntemler şunlardır:

    •    Lazer Tedavisi: Lazer ışınlarıyla hedeflenen damarın iç yüzeyi ısıtılarak kapatılır. Bu işlem, minimal ağrı ve hızlı iyileşme süresiyle öne çıkar.
    •    Radyofrekans Ablasyonu: Hasarlı damarın içine bir kateter yerleştirilerek radyofrekans enerjisi kullanılır. Bu yöntemle damar güvenli bir şekilde kapatılır ve kan akışı sağlıklı damarlara yönlendirilir.
    •    Skleroterapi: Damara enjekte edilen özel bir solüsyon, damarın küçülmesine ve zamanla kaybolmasına yardımcı olur. Özellikle kılcal varisler için etkili bir seçenektir.

VARİS TEDAVİSİNDE EN YENİ
ÇÖZÜMLER

Varis Nedir ve Neden Oluşur?

Varis, genellikle bacaklarda görülen genişlemiş ve bükülmüş damarların neden olduğu bir dolaşım sorunudur. Kanın kalbe geri dönmesini sağlayan damarlardaki kapakçıkların hasar görmesi veya zayıflaması, varis oluşumuna yol açabilir. Bu durum, genetik yatkınlık, uzun süre ayakta durmak veya hareketsiz yaşam tarzı gibi faktörlerle daha da tetiklenebilir. Varis sadece estetik bir problem değil, aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir.

WhatsApp Image 2025-06-25 at 00.54.19 (1).jpeg

Glue Yöntemi ile Varis  Tedavisi (Ameliyatsız Çözüm)

Varis, damarların genişlemesi ve işlevini yitirmesi sonucu ortaya çıkan, estetik kaygılarla birlikte sağlık sorunlarına da neden olabilen bir rahatsızlıktır. Geleneksel cerrahi tedavi yöntemlerinin yanı sıra, günümüzde gelişmiş teknolojiler sayesinde Glue yöntemi gibi ağrısız ve ameliyatsız çözümler sunulmaktadır.

 

Glue Yöntemi Nedir?

Glue yöntemi, varisli damarların özel bir medikal yapıştırıcı ile kapatılarak işlevsiz hale getirilmesi esasına dayanan modern bir tedavi yöntemidir. Bu işlem sırasında damar içine yapıştırıcı enjekte edilir ve bu sayede damar hızla kapanır. Kan, sağlıklı damarlar üzerinden yönlendirilerek dolaşım normale döner.

Bu yöntem, hızlı, konforlu ve etkili bir tedavi imkanı sunmasıyla dikkat çeker.

Glue Yönteminin Avantajları
    1.    Ameliyatsız ve Kesiksiz Bir Tedavi:

Glue yöntemi, herhangi bir cerrahi kesi veya dikiş gerektirmez. Bu sayede işlem sonrası iyileşme süresi çok kısadır.
    2.    Ağrısız ve Konforlu:
İşlem sırasında lokal anestezi uygulanır ve minimum rahatsızlık hissedilir.
    3.    Hızlı İyileşme:
Hasta, işlem sonrası günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Uzun süre dinlenme gerektirmez.
    4.    Estetik Avantaj:
Cerrahi bir işlem olmadığı için ciltte iz kalmaz. Bu da estetik kaygıları azaltır.
    5.    Uzun Süreli Etki:
Glue yöntemiyle tedavi edilen damarlar kalıcı olarak kapatılır ve tekrarlama oranı oldukça düşüktür.

 

Glue Yöntemi Nasıl Uygulanır?
    1.    Muayene ve Planlama:

Tedaviye başlamadan önce hastanın damar yapısı, ultrason gibi görüntüleme yöntemleriyle detaylı şekilde incelenir.
    2.    Lokal Anestezi:
İşlem sırasında yalnızca damar çevresine lokal anestezi uygulanır.
    3.    Yapıştırıcı Enjeksiyonu:
Varisli damarın içine ince bir kateter yardımıyla medikal yapıştırıcı enjekte edilir. Yapıştırıcı damarı kapatarak işlevsiz hale getirir.
    4.    Sonuç:
İşlem tamamlandıktan sonra hasta yürüyerek klinikten ayrılabilir.

Glue Yöntemi Kimler İçin Uygundur?

Glue yöntemi, genellikle orta ve büyük boyutlu varislerde etkili bir tedavi yöntemidir. Özellikle cerrahi müdahaleden çekinen, hızlı iyileşme süresi isteyen ve günlük yaşamına hemen dönmek isteyen hastalar için uygundur.

Glue Yönteminin Yan Etkileri Var mı?

Glue yöntemi, güvenilir bir tedavi seçeneği olmakla birlikte, işlem sonrası nadir de olsa aşağıdaki yan etkiler görülebilir:
    •    Hafif şişlik veya kızarıklık.
    •    Geçici bir ağrı hissi.

Bu yan etkiler genellikle kısa sürede kendiliğinden geçer.

Glue Yöntemi ile Sağlıklı Bacaklara Kavuşun

Varis tedavisinde Glue yöntemi, konforu ve etkili sonuçları ile ön plana çıkan bir alternatiftir. Eğer varislerden şikayetçiyseniz, Glue yöntemi hakkında detaylı bilgi almak ve sağlıklı bir yaşam için adım atmak için bizimle iletişime geçin.


 

WhatsApp Image 2025-06-25 at 00.54.19.jpeg

Venablock İle Varis Tedavisi

Venablock Nedir?

Venablock, varis tedavisinde kullanılan, ameliyatsız ve modern bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, varisli damarların kapatılarak devre dışı bırakılmasını sağlar. Venablock yöntemi, özel bir biyolojik yapıştırıcı (medikal yapıştırıcı) kullanılarak gerçekleştirilir ve cerrahi müdahaleye gerek kalmadan varisli damarların tedavi edilmesini mümkün kılar.

Venablock Yöntemi Nasıl Çalışır?
    1.    Damarın Hedeflenmesi:

Tedavi öncesinde damar yapısı ultrason gibi görüntüleme yöntemleriyle detaylı olarak incelenir. Tedavi edilecek damarlar belirlenir.
    2.    Medikal Yapıştırıcı Uygulaması:
İnce bir kateter yardımıyla, damar içine özel bir biyolojik yapıştırıcı enjekte edilir. Bu yapıştırıcı damarı hızla kapatarak kan akışını engeller.
    3.    Kan Akışının Düzenlenmesi:
Tedavi edilen damar kapandığı için kan, sağlıklı damarlardan geçerek dolaşım normal hale gelir.

Venablock Yönteminin Avantajları
    1.    Ameliyatsız ve Kesiksiz:

Herhangi bir cerrahi kesi veya dikiş gerektirmez. Bu da işlem sonrası iyileşme süresini kısaltır.
    2.    Ağrısız:
Lokal anestezi ile yapılan işlem, hastaya minimum rahatsızlık verir.
    3.    Hızlı İyileşme:
İşlemden hemen sonra hasta günlük yaşamına dönebilir.
    4.    Estetik Çözümler:
Cerrahi iz bırakmadığı için estetik kaygıları olan hastalar için ideal bir seçenektir.
    5.    Uzun Süreli Sonuçlar:
Venablock ile tedavi edilen damarlar kalıcı olarak kapatılır ve tekrar etme riski oldukça düşüktür.

Venablock Yöntemi Kimler İçin Uygundur?
    •    Orta ve büyük çaplı varisleri olan hastalar.
    •    Geleneksel cerrahi müdahaleden kaçınmak isteyen kişiler.
    •    Yoğun iş temposu nedeniyle hızlı bir iyileşme sürecine ihtiyaç duyan hastalar.

Venablock Yönteminin Riskleri veya Yan Etkileri Var mı?

Venablock, güvenilir bir tedavi yöntemi olarak bilinir. Ancak işlem sonrası nadiren görülebilecek yan etkiler şunlardır:
    •    Hafif kızarıklık veya şişlik.
    •    Enjeksiyon bölgesinde hassasiyet.

Bu etkiler genellikle kısa süre içinde kendiliğinden geçer.

Venablock Yöntemi ile Sağlıklı Bacaklara Kavuşun

Venablock, varis tedavisinde cerrahi müdahale gerektirmeyen ve etkili sonuçlar sunan bir yöntemdir. Eğer varisleriniz nedeniyle ağrı, şişlik veya estetik kaygılar yaşıyorsanız, Venablock tedavisini bir uzmanla görüşerek değerlendirebilirsiniz.

venablock glue karşılaşma.JPG
bottom of page